Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Aydın Aydıner, 1979 yılında İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde doğdu. Annesi ve babası kadın kuaförü olan Aydın’ın bir abisi var. Çok iyi bir ailede, mahalle kültürünün olduğu bir ortamda büyüdü ancak çocukluğu dönemin şartları nedeniyle biraz yokluk içinde geçti. Liseyi bitirmesinin ardından 1999 yılında Türkiye İş Bankası’nın memur alımlarıyla işe girdi. Bir süre sonra işinden istifa eden Aydın’ın sonrasındaki tüm iş arama çabaları sonuçsuz kaldı ve tam bir yıl boyunca işsiz kaldı. Bu süreçte beş parasız kalıp dibin dibini gördüğünü söyleyen Aydın, işsiz kaldığı dönemde yaşadıklarını ve bankacılıktan pazarcılığa geçiş sürecini şöyle anlattı:
“Otobüse binecek param yoktu. Annesinin emekli maaşını yiyen birine dönüşmüştüm. Baktım böyle devam etmeyecek, bankada çalışırken giydiğim takım elbiseleri ve aksesuarları yani evde kullandığım eşyaları internetten satmaya başladım. Sattıkça da yeni ürünler aldım. Bu durum elimde çok ürün birikmesine yol açtı. Bir gün arkadaşımla bu konu üzerine dertleşiyordum. Bana, ‘Bu ürünleri anca pazarda eritirsin’ dedi. Ben de ‘Pazara çıkamam utanırım’ dedim. ‘Sakın utanma, kazanacağın paraya bak’ dedi. Bunun üzerine pazara çıktım ve daha ilk günden çok güzel bir ciro yaptım. Sonraki hafta daha iyi, ondan sonra çok daha iyi oldu derken bir baktım ki pazarda bağır çağır satış yapıyorum.”
ARKADAŞIMLARIM İŞİME SAYGI DUYDU
Aydın, pazarda iyi satış yapıp kazancını artırdıkça aslında meslek seçimini de yapmış ve pazarcı olmuştu. Ancak ailesi özellikle de annesi bu işi yapmasını istemiyor, oğlunun maaşlı ve sigortalı bir işi olsun istiyordu. Aydın, bankada çalışırken çok şık giyinen ve tüm dikkatleri üzerine çeken bir beyaz yakalıydı ama artık yeni bir işi vardı. Arkadaşları da bu geçişi olgunlukla ve saygıyla karşıladı. Çünkü biliyorlardı ki sevdiği işi yapıyordu.
‘BU İŞİ YAPMAK İSTEYENLERE TAVSİYEM: HİÇ UTANMAYIN’
“İlk pazara çıktığımda çok utandım ama yavaş yavaş para kazanınca özgüvenim yerine geldi” diyen Aydın, “Bu işi yapmak isteyenlere tavsiyem: Siz hiç utanmayın, utanmakla vakit kaybetmeyin. Helal para kazandığınız hiçbir işten utanmayın. Çalışmak ayıp değil. ama tembellik etmek utanılacak bir şey. Bu işi yapmak istiyorsanız pazarlarda yer bulabilirsiniz. Sabah 05.00-06.00 gibi pazara gidin ve pazar esnafından destek isteyin. Yerlerini kiraya veriyor, satış yapmak isteyenlere destek oluyorlar. Pazarcılık çok güzel bir meslek. Herkese tavsiye ederim” dedi.
Pazarda 15 yıl boyunca erkekler için kotlar, tişörtler, sweatshirtler, montlar satıp iyi gelir sağlayan Aydın, şu anda sosyal medya hesabında denize girdiği videolarla da yoğun ilgi görüyor. Bu sürecin de hayatındaki başka bir dönüm noktasıyla olduğunu söyleyen Aydın, o günleri şöyle anlatıyor:
“Aslında bu süreç 2018 yılında 8 yıllık evliliğimin bitmesiyle başladı. Ya psikoloğa gidecektim ya da sahilde yürüyerek kendini iyileştirecektim. Yürürken, bomboş denize kimsenin girmediğini fark ettim. Ben de aldım elime havlumu, yere serip güneşlenmeye başladım. Her sahile geldiğimde bunu tekrarlayıp, bir rutine dönüştürdüm. Pazara çıkmadığım günlerde hep denizdeydim. Kız-erkek fark etmeksizin beni burada gören arkadaşlarım da yanıma gelmeye başladı. Derken onların arkadaşları da geldi ve bu durum sahilde kocaman bir popülasyon oluşturdu. 2024 yılının Ocak ayında karda yüzdüğüm videolar patlayınca da sahilde yüzme olayını akım haline getirdim. Her gün yanımda yüzlerce insan denize girmeye başladı ve bu akım şu anda bütün Türkiye’ye yayılmış durumda.”
‘HİÇBİR ŞEY YAPAMIYORSUNUZ, PAZARA ÇIKIN’
Cumartesi günleri Beşiktaş pazarında çalışan Aydın, pazarın tadilatta olması dolayısıyla şu anda her gün düzenli olarak spor yapıyor, denize giriyor. Arada da boğazda SUP ile kürek çekip, supboard yapıyor. Herkesin zor zamanlardan geçtiğini söyleyen Aydın, “Hiçbir şey yapamıyor musunuz, pazara çıkın. Evinizdeki ikinci el kıyafetleri ya da Güngören’e Zeytinburnu’na gidip ihracat fazlası ürünleri alıp pazarda satın” tavsiyede bulundu.
